Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dışarıya çıkmak | go out v. | ||
Did Tom tell you he would be going out today? Tom bugün dışarıya çıkacağını sana söyledi mi? More Sentences |
||||
General | dışarıya çıkmak | take the air v. | ||
General | dışarıya çıkmak | fall out v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | dışarıya doğru tütmek/çıkmak | billow out v. |
Phrasals | ||
Phrasals | dışarıya (bir yere) çıkmak | step out into (some place) v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (bir şey) için dışarıya çıkmak | be out for (something) v. |